Page 45 - ASTTRO
P. 45

sohbet edip bizi tanıttı ve saraya doğru giderken yük-

          sek duvarlı evlerin önünden geçtik. Evlerin penceresi
          yoktu. Sadece küçük boşluklar vardı. Soru sormadan

          sadece çevremi gözlemliyordum. Binlerce yıl geridey-

          dik. Tuhaf gelse de onları anlamaya çalışıyordum.
              Öğretmenimizin sözü aklıma gelmişti “Her şey ge-

          lişerek değişir. Değişimleri anlamak için onun ilk hâlini
          bilmemiz gerekiyor. Canlıların büyüyüp gelişmesi, be-

          beklik hâlimizle şimdiki hâlimiz karşılaştıralım. İşte uy-

          garlıklarda böyle gelişir ve değişirler. Önce yazı, sonra
          kâğıt, daktilo, bilgisayar...”

              Evlerin arasından geçerken bu sözleri düşünüyor-
          dum. Evler nasılda değişip günümüze gelmişti. Pence-

          resiz evlerden kocaman pencereli ve balkonlu evlere

          doğru gelişim olmuştu. Saray yolu üstünde de bir ço-
          cuk parkı vardı. Hem de yemyeşil ve oldukça büyüktü.

          İnsanların rahat ulaşabileceği bir yerdeydi. Sümerler

          gerçekten insanların neye ihtiyacı olduğunu çok iyi bi-
          liyorlarmış.

              — Şehrin etrafındaki yüksek ve çok kalın duvar ne

          için yapılmış? diye sordum.
              — Bu surlar şehri saldırılardan korumak için ya-

          pılmıştır. Sümerler şehirlerini korumak için en iyi yolun

          44
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50