Page 15 - OKUYARAK ANLAMA-4 Nahide Aydın 24.10.21

YENGEÇ SEPETİ

Okyanusun derinliklerinde bir yen-

geç ailesi yaşarmış. Anne ve baba yen-
geç yavrularını çok severlermiş. Yengeç

ailesinin birbirine çok benzeyen beş yav-
rusu varmış. Fakat en küçük yavrunun

huyları diğer kardeşlerine hiç benzemi-

yormuş. Anne ve babaları okyanus ta-
banındaki deniz yosunlarından toplayıp

yavrularına getiriyorlarmış. Fakat kar-

deşler her yemek saatinde kavga ederek, birbirlerine zarar vererek, kar-
maşa içinde karınlarını doyuruyorlarmış. Oysa hepsine yetecek kadar yiye-

cek bulunuyormuş. Bütün kardeşler hep önce ben yemeliyim diyerek diğe-

rini aşağı itiyormuş. Fakat küçük kardeşleri bir kenarda kendisine yetecek
kadar bir parça yiyeceği sakince yiyor, odasına çekiliyormuş. En sevdiği yi-

yecek su mantarlarıymış. Kardeşleri yakalamaca oynarken hemen oradan
uzaklaşıyormuş, çünkü kıskaçlarıyla öyle bir tutuyorlarmış ki sanki birbirleri-

nin bacaklarını koparıyorlarmış. Oldukça vahşi oldukları için evde sağlam

kalan oyuncakları bile yokmuş.
Bu duruma anneleri çok üzülüyormuş.

Bir gün yaramaz yengeç kardeşler çok lezzetli bir solucan görüp iti-
şip kakışarak yemi yakalamaya çalışırken kendilerini balıkçıların ağında

bulmuşlar. Küçük kardeş de aynı ağa yakalanmış. Balıkçılar ağı toplarken

küçük yengeç bir sıçrayışta ağdan kurtulmuş. Korkudan tir tir titriyormuş.
Balıkçılar ağlara takılan yengeçleri bir sepete koyup kapağını kapatmayı

unutmuş. Küçük yengeç, birbirleriyle yardımlaşarak el ele verip kovanın dı-

şına itip çıkmalarını önermiş. Kıskanç kardeşler önce ben çıkayım derken
biraz yukarı çıkan yengeci hemen aşağıya itiyorlarmış. Bir türlü birbirlerine

fırsat vermiyorlarmış. Bencillikleri ve hırsları yüzünden yengeçler balıkçının

sepetinden kurtulamamışlar. Küçük yengeç, üzgün bir şekilde yan yan yü-
rüyerek evinin yolunu tutmuş.

15