Page 100 - 77 türkçe
P. 100

TÜRKÇE TESTİ


            13.
                  Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken
                  bir karı koca varmış. Bu karı kocanın bir kızı olmuş. Kız, el bebek gül bebek büyütülmüş, ama hiç iş öğrenememiş. Bu-
                  nun için adına Tembel Kız denilmiş. Bu kız o kadar tembelmiş ki yerinden kalkmaya üşeniyormuş. Anası babası ona bir
                  gelberi yaptırmış. Kız da oturduğu yerden işini gelberiyle yapıyormuş. Kızının evlilik çağı gelmiş. Anası babası kızı bir
                                                                               YINCILIK
 YINCILIK
                  avcıyla evlendirmiş. Avcı ava gitmiş, bir ördek vurmuş. Eve gelmiş, ördeği temizlemiş, ateşe koymuş. Tekrar ava gitmek
                  üzere hazırlanmış, karısına ateşe ördeği koydum, yanmasın bak demiş. Tembel Kız, olur demiş, demiş ama yerinden
                  bile kalkmamış. Aradan uzunca bir zaman geçmiş. Dilenci eve gelmiş. Tembel Kıza, hanımcığım Allah rızası için bir dilim
                  ekmek demiş. Tembel Kız da yan tarafta mutfak, geç al cevabını vermiş. Dilenci mutfağa girmiş. Bakmış ocakta ördek
                  kaynıyor, almış ördeği, torbasına koymuş, tencerenin içine de ayaklarındaki pis çarıkları... Gelmiş, Tembel Kız’ın yanına.
                  Bak hanımcığım demiş, ekmeği aldım Allah razı olsun. Şimdi sana bir türkü söyleyeyim de ben gideyim. Türküyü şöyle
                  söylemiş: Senin gaga benim torba içinde, benim çarık senin çorba içinde, sen yat kaba yatak yorgan içinde, ben yiyecem
                  gagayı orman içinde. Dilenci türküyü böyle söylemiş, çekip gitmiş. Aradan bir zaman geçmiş, kızın avcı kocası gelmiş.
                  Karısına ördek pişti mi? Demiş. Karısı olan biteni anlatmış, bak bana bir de türkü söyledi, sana deyiverem demiş, türküyü
                  söylemiş. O zaman avcı kocası durumu anlamış, karısına kızıp azarlamış. Ondan sonra Tembel Kız, tembelliği bırakmış.
                  Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.


                Metne göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?


 A              A)   Konuşma dilinden örnekler vardır.                   A
                B)   Başında ve sonunda tekerleme bulunmaktadır.
                C)   Görülen geçmiş zaman çekimiyle yazılmıştır.
 Y              D)  Metin bir masal örneğidir.                      Y

 VİTİKLİ
                               VİTİKLİ



            14.       Erzincan’da doğdu. 1964’te Erzincan Lisesini, 1968’de Erzurum A.Ü. Edebiyat Fakültesi
                  Türk Dili ve Edebiyat Bölümünü bitirdi. Tunceli Lisesinde ve İstanbul’da Vefa Lisesinde
                  edebiyat  öğretmenliği  yaptı.  1974’te  mesleğinden  ayrılarak  Dergâh  Yayınlarında  ça-
                  lışmaya başladı. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nin yayın müdürlüğünü 3. ciltten
                  itibaren üstlendi. (8 cilt, 1976-1998). İlk hikâyeleri Fikir ve Sanatta Hareket dergisin-
                  de çıktı.1979-1982 yılları arasında bu derginin yazı işleri müdürlüğünü yürüttü. Ayrıca
                  Adımlar (Erzurum), Hisar, Türk Edebiyatı, Düşünce, Yönelişler’de hikâyeler yayınladı.
                  Mart 1990’da Dergâh dergisinin genel yayın müdürü oldu. 1986’da Zaman gazetesinde
                  “Bir Demet İstanbul” başlığı ile şehir yazıları, 1995’de Yeni Şafak gazetesinde kültür ve
                  spor yazıları yazdı. Kanal 7’de kültür programları hazırladı.

                  MA
 MA             Metne göre Mustafa Kutlu ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?



                A)   Hangi okullarda görev yaptığına
                B)   Hangi türlerde eserler verdiğine
                C)   Amirlik görevinde bulunduğuna
                D)  Hisar dergisinin genel yayın müdürü olduğuna


            7S-2D-T4-1                                           5                                     Diğer Sayfaya Geçiniz
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105