Page 37 - OKUYARAK ANLAMA-4 Nahide Aydın 24.10.21
P. 37
KARINCALAR
Karıncalar sosyal canlılardır. Koloni halinde yaşarlar. İşçi, üreme, asker karınca olarak
sınıflara ayrılırlar. Bütün koloni kraliçe karıncayı korumak üzere çalışır. Karıncaların tarım yap-
tıklarını biliyor muydunuz peki? Karıncalar, yuvalarına bir alan yaparak zor zamanlar için man-
tar yetiştirir. Karıncalar için zaman kavramı yoktur. Gözleri görmediği için saldıkları kimyasal
kokularla yollarını bulur, zifiri karanlıkta bile çalışırlar.
Bizim ev giriş katta bulunuyor. Evimizin önündeki apartmanımızın bahçesi çoğu zaman
yemyeşildir. Sanki kendimize aitmiş gibi bir adımla bahçemize çıkılabiliyor. Üst katta oturan
arkadaşım Emel bahçedeki oyunumuza katılmak için üç kat aşağıya iniyor. Hem pencereden
bakınca gözümün önüne güzel bahçe manzarası geliyor. Bu giriş katta oturmanın avantajla-
rının yanında annemin hiç hoşlanmadığı bir şey var: Karıncalar ...
Mutfakta her tabağın, bidonun, bardağın, kaşığın etrafında veya üzerinde karıncayla
karşılaşırsınız. Annem her gün evimizi çamaşır suyu ile siliyor ama yaramazlar yine sıraya dizi-
lip evimizden kahvaltı sonrası yere düşen kırıntıları düzgün bir nizamla pencere önüne oradan
da nereden çıktıklarını bilmediğim delikten yuvalarına taşıyorlar. Biz artık alıştık ama annem
eve gelen misafir arkadaşlarının rahatsız olacağından hep endişe ediyor. Ben bu karıncaların
nasıl hayvanlar olduğunu öğretmenimin verdiği ödevi yaparken araştırmıştım. Bu bilgileri elde
edince karıncalara saygı duymaya başladım. Neden mi? Size hazırladığım ödevimi okuyayım;
Grup halinde gezen ve kültürümüzde mutfaklarımıza bereket getirdiklerine inandığımız
karıncalar hakkında bilmediğimiz şeyler var.
Elektrik arızalarının yüzde 30'u onlar yüzünden meydana gelmektedir. Karıncaların vü-
cudu, elektronik cihazların içinde bağlantı yerleri arasında iletim görevi görebiliyor ve elektriğe
çarpılarak kısa devreye neden oluyorlar. Bu durum yaşandığında bir salgı salgılayarak "sal-
dırı" altında olduklarını duyuruyorlar. Sonuç olarak cihazlar karınca akınına uğruyor. Bu da
cihazların bozulmasına neden oluyor. Yürüyüş sırasında altı bacakları, üçerli iki grup halinde
adeta robot gibi hareket ederler. Günümüzdeki bazı robot modelleri karıncalardan esinle-
nerek yapılmıştır. Dünyadaki her beş canlıdan biri karıncalardır. Yaşadıkları yerlerde koloni
kuran karıncalar orayı tamamen ele geçirirler. Kendi kütlelerinin on katı ağırlığı kaldırabilir, kat
kat büyük yiyecekleri parçalayabilirler, kesebilirler. Yani karıncalar kedi veya köpek kadar iri
olsalardı dünya için çok tehlikeli olurlardı.
Ayrıca karıncalar hayvanlar aleminin en tutumlu hayvanlarıdır. Asla kaynakları çarçur
etmezler. İhtiyaç fazlasını kullanmazlar. İhtiyaç fazlasını evlerine götürüp saklarlar.
Karıncaların hayatları bir çok tehditle karşı karşıya geçer. Özellikle su, karıncalar için
çözülmesi zor bir problemdir. Bir karıncayı boğmak zordur. Çünkü karınca adeta bir dalgıç
gibi, kendisine nefes alabileceği bir hava kabarcığı oluşturur ve kafasını bu kabarcığın içinde
belli bir süre korur. Bu yüzden kolay boğulmaz. Peki ya bütün koloni sular altında kalırsa? İşte
o zaman süper organizma devreye girer ve bir araya gelen karıncalar suyun yüzeyinde adeta
etten duvar örerler. Kara parçası bulana kadar su üstünde kalabilirler.
Son olarak bir karıncaya kafa tutmaya gelmez. Çünkü karıncalarda "atara atar, gidere
gider" düsturu hakimdir. Asla geri vitesleri yoktur. Kaybedecekleri kesin olan bir mücadeleye
bile kolonileri adına büyük bir cesaretle atılırlar.
ŞİMDİ EVDEKİ KARINCALARA BAŞKA BİR GÖZLE BAKMAYA BAŞLADIM...
37