Page 67 - OKUYARAK ANLAMA-4 Nahide Aydın 24.10.21
P. 67
SU KAYNAKLARI
Neredeyse iki gün olacaktı. Sular hala kesikti. Banyo yapamamışlardı.
Bulaşıklar da öylece duruyordu, su yokken hiçbir şey yapamıyorlardı. Su
ne kadar da değerliymiş. Değerini yokluğunda daha iyi anlamıştık. Camın
önünde duran ninemin saksı çiçekleri de solmaya başlamıştı. Bahçeyi de
sulayamadık. Ben banyo yapmayı çok özledim. Her gün banyo yapıyor-
dum. Banyoda dayımın bana aldığı küçük savaşçı oyuncaklarımla duşun
altında vakit geçirmeyi çok seviyordum. Ah kendimi çok kötü hisediyorum.
"Acaba su kaynaklarımız mı tükendi?" diye kendi kendime sormadan ede-
miyordum. Aklıma su olduğu zaman ne kadar boşa akıttığım geldi. Tuva-
lete bile susuz girmek çok zormuş meğerse. Allahtan annem bidonlara
su koymuş da onları mutfakta ve tuvalette dikkatlice kullanıyoruz. Şimdi su
gelse artık suyu çok akıtmam asla, yüzümü yıkarken, dişlerimi fırçalarken
musluğu hemen kapatırım, yeter ki sular artık gelsin. Evde içmek için çok
az su kaldı. Bakkaldan aldığımız sular tuvalete dökecek halimiz yok ya... Ya
mecbur kalırsak. İçme suyunu dökmek zorunda kalır ve tamamen susuz
kalırsak. Ben böyle kendi kendime söylenip bir taraftan da ter dökerken
birden suratıma atılan su ile sıçradım. Ohh be hepsi bir rüyaymış. Ama çok
gerçekçiydi...
67